mutluluğun formülü çok açık

Evet ben buldum!
Bulmuşken de hemen paylaşayım dedim=)
Gerçi yeni olmadı ama kafamda yeni toparladım yani işi yeni çözdüm..
Başlıyorum o zaman=)
Önce aşık olun sonra evlenin.Aşık olun dediysek her önüne gelene aşık olmayın o bir kere olunandan olun ;)
Kıskanmayın..ne aşkınızı ne eşinizi ne de başka şeyleri kıskanın...sadece şükredin..
Kabullenin..önce kendinden aşağıdakilere sonra kendinize bakın..
Kendinizi sevin..kendini seven insan karşısındakine de değer veriyor.(kendini seven insan fesat olmuyor en azından )
En önemlisi de doğurun =) (çok amiyane bir tabir oldu ) hele de bir kızınız olursa bu dünya da daha mutluluk veren ne olabilir ki...
Kızım yakında 4 yaşına girecek.Hayatımın en anlamlı en dolu yıllarını yaşıyorum.Şimdi bana kaybolan yıllarımı verseler istemem yani o derece =) bırakın böle çok iyiyim der devam ederim.

Sabah uyanır uyanmaz tacını takan bir prensesin annesiyim.Ona yetememek,yetişememek en büyük korkum.Her gece yatarken,tam dalacakken 'anneciğim seni çok seviyorum' demesi ile hayata tekrar bağlanıyorum.Bu sözden ötesi yok.Allahım herkesin evladını bağışlasın...

ps:söylemeden geçemeyeceğim bir kaç gündür facebookda gezen bir not var güya yeni doğum yapan kadın kapısına asmalıymış aman bedeni yorgunmuş bizi çekemezmiş fln...Ben doğum yaptığım sıralar neden böyle şeyler düşünmedim acaba sorun bendemiydi?Ben gelen gidenle mutlu oldum onlardan da yok bebeğime baksın aman bana çay yapsın diye beklemedim.Daha minnacık ben doyamamışım başkasının kucağına vermem bu 1, 2.si de bu kadar bencil,egoist bir yazı daha görmedim.hiç sevmedim.bu notu paylaşıp çokkk doğroooooo !! yazanları da anlayamadım.Kusura bakmayın.

İŞİNİZ BU OLSUN

• Cefakar babalar, fedakar anneler;
- Hayallerinizdeki çocuğu değil,
- Çocuğunuzun hayallerini önemseyin.
- Beyninizdeki çocuğu değil,
- Çocuğun beynini yetiştirin.
• Herhangi bir dine inanan;
- Allah inancı olan herhangi bir kimse, şunu bilir:
- Allah dünyaya;
- Annesinin-babasını başına sorun olsun,
- Konu-komşuya problem oluştursun,
- Bulunduğu toplumun başına bela olsun,
- Resmi-gayriresmi hırsızlıklar yapsın,
- Adam dolandırsın, insan kandırsın,
- Çevresine korku salsın, insan kasabı olsun…diye hiçbir çocuk yaratmamıştır ve yaratmaz.
• Bilinçsiz olursanız;
- Çocuğunuzu perişan edersiniz.
- Öyle ki, onu tanımakta zorlanırsınız.
- Hatta yaratılıştan;
- Birçok üstün özelliklerle donatılmış olarak size teslim edilen “pırlanta” gibi bir çocuğunun,
- Tüm yeteneklerini köreltir ve onu, kendisine bile hayrı dokunamaz biri hale getirebilirsiniz.
• Çocuğunuzu bu hale;
- Ne çevresi, ne konu-komşu,
- Ne okuduğu okullar,
- Ne gezdiği ülkeler…asla getiremez.
• Çocuk bu hale, ebeveyninin bilinçsizliği yüzünden gelir.
- Terbiyeli ol, oku da adam ol, derslerine çalış-ödevlerini bitir…
- Ali’den utan, Veli’den kork…
- İyi bir meslek sahibi ol, bol paran olsun…diye diye,
- Küçüklüğünden beri beynini kemirdiğiniz çocuğunuzu, bu tavrınızla, işe yaramaz hale pekala getirebilirsiniz.
• Oysa kim bilir, belki sizin çocuğunuz;
• Milyonları peşinden sürükleyecek bir lider olarak size emanet edilmişti…
• Toplumunu; aç ve açıkta kalmaktan koruyacak ilkeleri vazedecek bir ilim sahibiydi yeteneklerini yok ettiğiniz çocuğunuz…
• Tüm insanlığı ilgilendiren; hayati öneme sahip ıstırap veya hastalıktan ya da toplumunuzu herhangi bir “afetten”, yok olmaktan koruyacak bir mucitti harcadığınız yetenek…
• Öyleyse;
- Hangi niteliklerle donatılmış olduğu, şimdilik bir “muamma” olan çocuğunuzun;
- Bir gün mutlaka insanlığa bir değer katacak üstünlükleri ortaya çıkacaktır.
• Bu nedenle;
- Beyninizdeki çocuğu yetiştirmeyin,
- Çocuğun beynini yetiştirin…

YAŞAR KURU